ava çıkmıştım hafiften yağmur yağmaya başladı bu arada tam çalılık yere geldiğimde iri bir kır tavşanı karşıma çıktı hemen tüfeğimi doğrulttum zaten emniyet açıktı bide onunla zaman kaybetmedim acilen doğrultup ateş ettim silah patladı ancak herhangi bir geri tepme olmadı tavşanda sağ salim duruyordu merak edip tüfeğin namlusunun içine baktım meğerse hava hafif çilediği için ıslanan mermi daha yeni yola çıkmak üzereydi hemen namludan çıkmadan tekrar doğrulttum tavşanın ön sol bacağını hizalayıp vurdum yaralı hayvancağızdan tutarak yanımda götürdüğüm kapçık çuvalına tam koyarken kafamın üzerine bi çift keklik düştü kekliğin birinin böğründeki mermi parçasından benim namludan çıkan mermi olduğunu anladım tavşanın arkasında duran kayadan sekip uçmakta olan kumrunun birinden geçip diğerinin böğründe kaldığını anladım bunlarıda kapçık çuvalının içine koydum bi sigara yakıp orada çimlerin üzerine oturdum birden altımda yumşak bişeyler olduğunu hissettim tavşanın anne ve babası kardeşlerinin üzerine oturduğumu anladım ağırlığımla bayılan diğer dört tavşanıda baygın bir vaziyette harran çuvalının içine koydum sigaramı içtikten sonra takriben 87 metre kadar yürüdüm burada derenin kenarında muhtemelen az evel ateşlediğim silahın sesinin gürültüsünden baygın vaziyette yatmakta olan üç tane yaban kazının yerde yattığını gördüm bunlarıda alarak talis çuvalın içine koydum susuzluktan dereye eğilip bir iki yudum su içecektimki takriben 32 35 civarında alabalık gördüm bana doğru yaşklaşmaları içinse bir önceki günden cebim kalan takriben 1,5kg leblebiyi suya attım tam balıklar geldi hemen montumu çıkarıp bi serpme yaptım bunları çektikten sonra aralarında ufak olan bir ikisi bana az ufak atta bizde yiyelim dediler.bendekızdım iki üç kilo olan ufaklardan geri suya atıverdim yanımda getirdiğim saman gerisinin içi dolmuştu ama zoraki tıkıştırdım avları taşımam iyice zor bi hal almıştı burada yanımda getirdiğim laptop dan fahrettin küçerin msn adresine ulaştım oda takriben 20 25 dk sonra nakliye firmasından tuttuğu bi tırla geldi avları tıkış depiş doldurduk bir iki kalanlarıda attık tam hareket ederken attığımız avlara 11 12 tane tilki sürüsü geldi tır şöförü bunları kovalarken elindeki bijon anahtarını fırlattı yanyana dizili olan tilkilerden 6 tanesini kafasından vurarak bayılttı yanında bulunan tırnak makasının çakısıyla yarı canlı hayvanların derisini zalımca yüzdü hatta kendine aldığı bu derilerden dolayı nakliye parasında külli bir indirim yapmıştı.
Bu kadar avın ve yükün yanında dere kenarınde ayak üstü topladığım takriben 28 kg kadar kuzugöbeği ve yankulak mantarlarının bulunduğu torbayıda orada unutmuşum inanın okadar vurduğum avdan bi lokma yediysem adiyim.....